CHP Manisa Milletvekili Hasan ÖREN Mecliste Düzenlediği Basın Toplantısında “Ağaç Katliamının Adı Çaldağı”dır derken “Bu işin vebalini alamayan bakanlar, attıkları imzaları reddederken bu konuda kafası net olan tek kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Çünkü tüm imzalar onun isteği ile atılmaktadır” sözlerine yer verdi.
Bir kızılderili atasözü olan “bütün ağaçlar kesildiğinde, bütün hayvanlar öldüğünde, bütün sular kirlendiğinde, hava solunamaz hale geldiğinde, paranın yenilebilir bir şey olmadığını anlayacaksınız” sözleri ile konuşmasına başlayan Hasan ÖREN; yüzbinlerce ağacın kesilmesine izin vermeyeceklerini belirtti.
Toplantıda basın mensuplarına çaldağında kesilen ağaçlar ve Mecliste yapılan konuşmaları içeren video DVD’si ile Çaldağı Gerçeğinin bilgi notu dağıtıldı.
Ağaç katliamının yapıldığı bölgenin uydu görüntülerini ve kesilen ağaçların resmini de gösteren Hasan ÖREN’in basın toplantısına, Manisa Milletvekili Sakine ÖZ ve Çevre Komisyonu CHP Üyesi Kocaeli Milletvekili Mehmet Hilal KAPLAN katılarak destek verdiler.
Hasan ÖREN basın toplantısında; 2014 yılı hem ülkemiz, hem de Manisa için kara bir yıl olmuştur. Bu yıl 301 işçimizi kaybettiğimiz Soma maden faciası, Ermenek kazası ve diğer iş ve trafik kazalarında ölen işçilerimizle anılacaktır.
İşçi katliamlarına, ağaç katliamları da eklenmiştir. Bakanlar Kurulunun Acele Kamulaştırma kararı ile Soma Yırca köyünde 6.000 zeytin ağacı kesilmiştir. Yırca’da ve Validebağ’da ağaçlarına sahip çıkanlar acımasızca dövülmüşlerdir.
Son olarak AKP Hükümetinin Termik Santralin özelleştirmesi kararı alması ise Soma için ağır darbe olmuştur.
Manisa’daki sorunlar bunlarla bitmemiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayladığı Yeni ÇED raporu ile Turgutlu Çaldağı’nda sülfürik asitle nikel madeni çıkarmak için yüzbinlerce ağaç kesilecektir.
Daha önce verilen ÇED izni ile Çaldağı’nda 200.000 ağaç zaten kesilmiştir.
Manisa-Turgutlu ilçemiz sınırları içerisinde bulunan Çaldağı’nda sülfürik asitle nikel madeni çıkarmak için ormanlarımız katledilmekte, bölge bir çevre felaketiyle karşı karşıya kalmaktadır.
AKP ağaç katliamında ısrara devam etmektedir. Maden bölgesinde ve çevresinde on binlerce zeytin ağacı vardır. İzin verilen maden alanındaki zeytin ağaçları ile birlikte yüzbinlerce ağaç kesilecektir.
Bu izinleri veren AKP hükümetinin bakanlarının bile kafası karışmış durumdadır. Çünkü önceki Orman Bakanı Osman PEPE; “çevreye ve insan sağlığına zararlı olduğu için imza atmadım, benim bileğimi bükemediler” derken, Şimdiki Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel EROĞLU “imzayı ben atmadım, benden önceki bakan attı” demiştir. Bu işin vebalini alamayan bakanlar, attıkları imzaları reddederken bu konuda kafası net olan tek kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Çünkü tüm imzalar onun isteği ile atılmaktadır.
Manisa’da izin verilen nikel madeni işletmesi, insan sağlığını, çevre ve ormanları hiçe saymaktadır. Çaldağı Gediz nehrine çok yakındır. Gediz havzası Türkiye’nin en verimli tarım bölgesidir. Yıllık tarımsal üretimi 4 milyar liradır. Sanayi ile entegre olmuş ve bölgenin tek geçim kaynağı olan tarım Manisa ekonomisinin can damarıdır.
Basınımızın değerli temsilcileri olarak, Çaldağı’ndaki “VAHŞİ MADENCİLİK” konusunda göstereceğiniz duyarlılık, yaşadığımız sorunların kamuoyuna duyurulmasında bizler için önem arz etmektedir. Turgutlu halkının haklı mücadelesine vereceğiniz değerli katkılarınız için şimdiden teşekkür ederim dedi.
ÇALDAĞI GERÇEĞİ
Çaldağı Neresidir?
Çaldağı, Nüfusu 120 bini aşan Turgutlu’ya 10 km, İzmir’e 40 km, Manisa’ya 20 km, Gediz Nehrine 2 km uzaklıktadır. Çaldağı ormanlık alandır. Bölgede Musulcalı, Akköy, Çampınar, İzzettin, Yakuplar, Temrek ve Sarıbey köyleri bulunmaktadır.
Gediz Havzası Altındır
Ülkenin en önemli tarımsal üretim alanı Gediz Havzası, Türkiye’nin de taraf olduğu Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşmesi (RAMSAR) ile koruma altına alınmıştır. Havzanın can damarı Gediz Nehri, Çaldağı’nın dibindedir. Maden işletmesine sadece 2 km’dir.
Gediz havzasında yoğun olarak sultaniye üzüm, kiraz, şeftali, zeytin, meyve sebze üretilmektedir. Bu ovanın yıllık tarımsal üretim büyüklüğü 4 milyar liradır. Buna rağmen madenin 15 yıllık getirisinin sadece 3 milyar dolar olacağını şirket kendisi söylemektedir.
Çaldağı’nda Sülfürik Asitle Nikel Madeni Çıkarılacaktır
Madende 18 milyon ton sülfürik asit kullanılacaktır. Bölge tamamen ağaçlardan temizlenecek, alınan topraklar yığın liçi haline getirilecektir. 150 m uzunluğunda, 20 m genişliğinde 15 m yüksekliğindeki toprak yığınlarının içinden, 18 ay boyunca sülfürik asit geçirilerek, nikel madeni çökeltilecektir. 15 yıl sonra şirket bölgeyi terk edecek, sülfürik asitle kirletilmiş topraklar Turgutlu’ya kalacaktır.
VTG Holding Üçüncü Maden Şirketidir
Bölgeye ilk gelen şirket Bosphosus Nickel isimli İngiliz şirketidir. İngiltere’nin eski Ankara Büyükelçisi David Logan bu şirketin ortağıdır. Ruhsat ve orman alanları izni için İngiltere Hükümetinin yaptığı baskı Orman ve Su İşleri Bakanının konuşmalarında açıkça ifade edilmiştir. Şirket Sırbistan ve Arnavutluk’tan kovulmuş, ardından Türkiye’ye gelmiştir.
Tepkiler üzerine, yerli ortaklar bulunarak şirketin adı Sardes Nikel olmuştur. Bölge halkının maden karşıtı mücadelesi karşısında tutunamamış ve şirket VTG holdinge satılarak adı Çaldağı Nikel A.Ş. olarak değiştirilmiştir.
Cehennem Çukurları Açılacaktır
Maden cevheri toprak, 1 km çapında, 60 m derinliğinde açılacak çukurlardan alınacaktır. Halen bir olan cehennem çukuru sayısı 5’e çıkartılacaktır. İşi biten topraklar dere yataklarına döküldüğü için, bölgedeki köylerde ve tarım arazilerinde sel ve heyelan tehlikesi oluşmuştur.
Çaldağı’nda 200.000 Ağaç Kesilmiştir
Çaldağı ormanları, 35 yıl önce erozyonu önlemek amacıyla devlet ve vatandaş tarafından dikilen ağaçlarla kurulmuştur. Orman Mühendisleri Odası İzmir Şubesinin tespitlerine göre maden bölgesinde 1.971.000 ağaç bulunmaktadır. Maden bölgesinde ve çevresine onbinlerce zeytin ağacı vardır.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu soru önergeme verdiği yanıtta, Çaldağı’nda 30 – 35 yaşında 158.543 ağacın kesildiğini belirtmiştir. Sonradan kesilenlerle bu sayı 200 bini bulmuştur. 8 cm’den küçük çaplı olanlar ve fidanlar ağaç sayılmadığı için bu rakama dahil değildir. Gerçekte kesilen ağaç sayısı 400 bini geçmiştir. Yeni ÇED onayı ile kesimlere yeniden başlanacak ve yüzbinlerce ağaç kesilecektir.
Dünyanın İkinci Büyük Sülfürik Asit Fabrikası Gediz Ovasına Kurulacaktır
Cevherden nikeli ayrıştırmak için Sülfürik Asit kullanılacaktır. 1 ton cevher için 750 kg sülfürik asit gerekmektedir. Toplamda kullanılacak Sülfürik Asit miktarı 18 milyon tondur. İhtiyacı karşılamak için dünyanın ikinci büyük Sülfürik Asit Fabrikası altın değerindeki Gediz Havzasına kurulacaktır. Bu fabrika için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu da istenmeyecektir.
Çevre ve Orman Bakanlığının onayladığı Çaldağı projesi 1. ÇED raporunda; “İnşaat sırasında, çevresel kirlilik riski yaratabilecek veya iş ve halk sağlığına tehlike teşkil edebilecek kimyasallardan en önemlisi sülfürik asittir” (sayfa 241) denilmektedir. Buna rağmen Sülfürik Asit üretim tesisine ilişkin ayrı bir bölüm yoktur.
Çaldağı’nın, 45 derece eğimli, erozyona ve heyelana açık, yumuşak toprak yapısı ve deprem bölgesi olması Sülfürik Asit fabrikası kurulmasına uygun değildir.
Referans Verdikleri Talvivaara Nikel Madeni Çökmüştür
VTG Holding Çaldağı Nikel Madeni Şirketi Finlandiya’da faaliyet gösteren Talvivaara nikel madenini örnek göstermekte ve çevreci üretim yapıldığını iddia etmektedir. Şirket buraya gezi düzenleyerek bazı oda başkanlarını ve STK temsilcilerini götürmüştür.
Fakat bu geziden birkaç ay sonra, çok övdükleri yerleşim yerlerinden uzak kıraç bir araziye kurulan bu maden alanındaki atık su kaçağı nedeniyle bölgenin tamamı sülfürik asitli su altında kalmıştır. Suların yüksekliği 1 metreye ulaşmıştır. İşçi ölümünün de yaşandığı kazalara neden olan madende üretim bir yıl durdurulmuştur.
Yeni ÇED Rapor da Ağaç Katliamına İzin Veriyor
Finlandiya’daki çevre felaketinden sonra oluşan kamuoyu baskısı ile ikinci ÇED raporu hazırlanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunulmuş ve geçen hafta rapor onaylanmıştır.
İki rapor karşılaştırıldığında tek fark üretim şekli değiştirilerek kapalı kazan sistemine geçilmesidir. Fakat; Maden bölgesinde onbinlerce zeytin ağacı kesilecektir.
Yüzbinlerce ağaç yine kesilecek ve Çaldağı ormanı yok edilecektir.
Gediz nehrinden yılda 2,5 milyon ton su çekilecektir.
Çaldağında “Cehennnem Çukuru” dediğimiz dev çukurlar açılacaktır.
Dünyanın ikinci büyük sülfürik asit fabrikası kurulacaktır.
Gediz havzası sülfürik asitle kirlenecek tarım yapılamaz hale gelecektir.
Ürettikleri ile Türkiye’yi besleyen Turgutlu halkı işsiz, aşsız, topraksız ve ormansız kalacaktır.
Bu nedenle ağaç katliamına, topraklarımızın, su kaynaklarımızın sülfürik asitle kirletilmemesi için Çaldağı’nda nikel madenine karşı olduğumuz belirtmek isterim. Çaldağı’nda ağaç kesimini durdurmak için mücadelemize devam edeceğiz. Hiçbir bilimsel geçerliliği olmayan ÇED raporu ve maden ruhsatının iptali için dava açacağız.
Vahşi Madenciliğe ve Ağaç Katliamına TÜBİTAK Desteği
Hiçbir ülkenin izin vermediği ve dünyada terk edilen bu “vahşi madencilik” yöntemi için “Dünyada ilk kez Manisa Çaldağı’nda yığın liçi yöntemini oksitli nikel cevherinde kullanarak satılabilir ürün haline getirilmesinin hedeflendiği” gerekçesiyle TÜBİTAK’tan 2.8 milyon lira AR_GE desteği almışlardır. Yöntemlerinin çevreye ve sağlığa uygun olduğunun TÜBİTAK tarafından onaylandığı propagandası ile halkı kandırmışlardır.
Araştırma Önergelerimiz Reddedildi
Çaldağı’ndaki ağaç katliamı daha öncede Meclis gündemine geldi. Verdiğimiz iki araştırma önergesi AKP Milletvekillerince reddedildi. Halkı iradesini temsil eden Mecliste Araştırma komisyonu kurmaktan ve gerçeklerin açığa çıkmasından neden korkulduğunu anlamak mümkün değil.